top of page
Ara

Roman*

Yazarın fotoğrafı: Hilal ÇelikHilal Çelik

Aylardır hatta yıllardır kafamın en derininden gelen tek bir dürtü tek bir düşünce vardı. Bir gün bir kitap yazacaktım ama asla ne ile ilgili yazacağımı bir türlü bulamadım. Hatıralar biriktikçe birikti, ama bir türlü parmaklarıma ulaşamadılar. Son iki yıldır derin bir uykudayım sanki. Aralıklarla yaptığım gibi bugün de bloğumdaki eski yazılarımı okurken kendi yazılarımdan etkilenecek kadar narsist olduğumu kabul ediyor olmamın, hala ortaya o mükemmel romanı ortaya koyabilmem konusunda bir yardımı dokunmuyordu.


Susmak ne kadar sürebilirdi, bir insan ne kadar uzun süre susabilirdi? Ya da ne kadar uzun süre gözlerini kapalı tutabilirdi bu mükemmel manzara karşısında. Ne kadar sevebilirdi? Ve ne kadar özlem duyabilirdi? Sanırım bu soruların cevaplarını tükettim ben, cevapları da dinlemeyi unuttuktan sonra. Yüzlerce insan geldi geçti, Marquez’in ‘Albay’a Mektup Yok’unu yaşıyordum. İletişimsiz kaldım nefessiz kaldım kendi topraklarımda, kök saldığım ilk tomurcuğumu verdiğim ve mevsimlerce çiçek açtığım bu bedende son nefesimi verdim sanki.


Bazen en olmadık yerden yüzeye itilen bir hatıra yüzüme tokat vurup kaçıyor, benim kurtulamadığım tek yazgı da bu sanırım. Orada olmayı hiç istememiştim diyemiyorum, çünkü istemiştim. Pişman olmak diyoruz belki de buna, ve yıllar sonra pişman olmanın ne demek olduğunu öğrenmeye çalışırken en çok bu duyguda zorlanmıştım. Pişmanlık.. Kabul etmek ve barışmak yerine üzerini kille kaplamaktan çekinmediğim bir duygu karmaşasına dönüşürken bazı hatıraları silmenin bir yolunu bulabilseydik keşke diye geçirirdim içimden. Zaten çoktan sıkılmış olduğun ve sırf sonuna duyduğun merak için izlenilen bir film gibi izliyorum hayatımı bazı kısımlarında atlayıp zıplayarak, birkaç saniye ileri ya da birkaç dakika molalar ile geçiriyorum günleri. Ve en temelinde sorunumun ne olduğunu bir türlü kavrayamıyorum.


Her düştüğünde kendi başına kalkabilmiş birisi olarak, hangisinde uyku daha tatlı geldi de orada uykuya daldım bilmek istiyorum içten içe. Oysa ne uzun bir yolculuk olacaktı. Keşfetmek uğruna çıktığı yolda kaybeden kaç insan vardır bu dünyada, hem de aşk uğruna her seferinde.


H.




 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
  • White Facebook Icon
  • White Twitter Icon
  • White Instagram Icon

© 2016 by Hilal Çelik. Proudly created with Wix.com

bottom of page